Bİ'AT VE ÖFKE; Erdoğan'ın Psikolojik Analizi-1

Burak Bayık

Öfkeli, sert, kızgın bir baba. Erdoğan'mı? hayır, Reis Kaptan. Recep Tayyip Erdoğan'ın psikolojisinde ilk durak; Bi'at. Gelin sizlerle Erdoğan'ın çocukluk yıllarına, babasına ve işin psikanaliz yanına bakalım.

                    Bİ'AT VE ÖFKE; Erdoğan'ın Psikolojik Analizi-1

Bİ'AT VE ÖFKE; Erdoğan'ın Psikolojik Analizi-1

"Başlangıçta insanlar sürüler halinde yaşıyorlardı. Sürünün başında bir şef vardı. O her şeyin sahibiydi ve koşulsuz- tartışmasız muktedirdi. O yüzden başlangıçtan beri iki tür psikoloji vardı. Şefin psikolojisi ve sürünün psikolojisi." diye yazar Freud. Erdoğan için; sürünün içinde (oğul) otoriteyi  kabul etmek ve biat, otorite (baba) olduğunda kabul edilmek, edilmediğinde ise öfkenin açığa çıkması, psikolojisinin temel güdüsüydü.


Rize, Dumankaya.. Erdoğan'ın soyunun bağlandığı bilinen ilk ata, Bakatoğlu Ahmet; oğlu tarafından öldürülüyor. Simgesel ya da gerçek bir "baba katli"... Sıkıştırılmış kuşak çatışmalarına engebe. Hemen her kuşaktan yeni temsilciler talep ediyor. Erdoğan'ın babası; Reis Kaptan. Soy ağaçları şöyle;

Tayyip Oğlu -Hacı Ahmet Erdoğan

Hacı Ahmet Oğlu- Recep Tayip Erdoğan

Ve Recep Oğlu Ahmet Burak


Erdoğan'ın aile öyküsünde ilk ata'nın katlinin ve bunun isimlerde, sonraki kuşakların hayatlarında izdüşümlerini görmek mümkündür. Tayyip Erdoğan'ın babası Ahmet Reis'in çocuklarıyla ilişkisinde, geçmişte bir kuşağın yaşadığı baba katlinin sonraki kuşaklarda aile içi despotizme dönüşünü görürüz.     

Reis Kaptan, deniz yollarında kıyı kaptanlığı yapardı. Bıçkın bir Kasımpaşalı denizci. Beyoğlu'nu karış karış bilen, gece alemlerinden geçmiş bir delikanlılık. Sinirli, kendine has kuralları olan biri.  Sinirlendiğinde evde kimse onunla irtibat kuramaz. Otoriter biri. Kurallara uyulmadığı durumda fiziksel şiddet ve baskı kullanabilir. Öfke nöbetleri var, ancak takriben yoğun pişmanlıklarıda.

Erdoğan anlatıyor; "ben beş-altı yaşlarındaydım. Kasımpaşa'da sokakta komşu kadına küfür ediyorum. Babam gelince (onu mahallede çok severlermiş) Allah Rahmet eylesin.. Beni tavana asıveriyor. Ancak ellerimden mi, koltuk altımdan mı bağlamış onu hatırlamıyorum. 15-20 dk sonra dayım gelip beni kurtarıyor.
                         Bİ'AT VE ÖFKE; Erdoğan'ın Psikolojik Analizi-1

Çocukluk evresinde çözülmemiş dertler, sıkıntılar çekirdek olarak varlığını korur. Yasaklar kataloğunu ezberleten bir babaya karşı oğlun tepkisi tabi ki de bi'atdır. 

Klein Ödipal dönemde babayla uzlaşmaya alan açmanın gerekli olduğunu söyler. Çocuk yenilgiyi kabullenip babanın tahakkümüne girerek kendi saldırgan arzularına karşı babayı da koruma altına almaktadır. Baba tarafından hadım edileceğinin korkusu onu yok etmeyi hedefleyen oral\sadistik saldırganlıktan kaynaklanan suçluluk duygusudur. Yenilgiyi kabullenmek, çocuğu babanın kudretinden koruruken, babayı da çocuğun saldırgan arzularına karşı korur. Çocuğun saldırganlığı makul bir yenilgiye dönüşmüştür. Baba ise her türlü arzunun önünde tehlikeli bir figüre dönüşmüştür.

Nerde suçluluk varsa orada anıyı, nedenleri, duyguları bastırma olacaktır. Bu aile öyküsü Erdoğan'a yakınlarının bile anlam veremediği öfkesini anlama da ipuçları vermektedir. 

Yektesini tamgüçlü koruyup kollayan baba karşısında ise kardeşler ittifakı görülür. Babanın yerini almak için güç biriktirmeye çalışan, öte yandan bağlılığını her fırsatta dile getiren oğul.

Erdoğan Reis Kaptan'ın 4. eşinden en küçük oğuluydu. Her anlamda evin küçüğüdür. "kimi nedenlerden ötürü en küçük oğullar için ayrıcalık sözkonusudur. En küçük oğullar anne sevgisinin koruyucu kanatları altında büyüyor, babalarının yaşlanmasından sonra kendilerine çıkar sağlayabiliyor ve babaları öldükten sonra onların yerini alabiliyorlar." der Freud. 

"Reis Kaptan'ın Erdoğana karşı özel bir ilgisi vardı. Evin babası sinirlendiğinde İş Recep'e düşerdi. O, kollarına sokulur, ona yanaştığında Kaptan'ın siniri kalmazdı. Recep tayyip babasını üzdüğü zaman imnanılmaz bir şey yapar, Reis Kaptan'ın ayaklarını öperdi. Bunu gören Reis Kaptan sakinleşir, gözünden yaşlar süzülür, bütün çocuklar babalarıyla birlikte ağlarlardı."

Bi'atla kurtarmak, güce bi'at ederek kurtarmak.. Sadece Erdoğan'ın değil, Türk sağ siyasetinin en önemli özelliklerindendir. 

Bastırılmış olayların varlığında baba despotizminin artması beklenilebilir.  Daha sonra üstü örtülmüş erken çocuklukta ki baba özdeşleşmeleri; kişinin ilerleyen zamanda kimi kişilik özelliklerinin kendi kişiliğinde uyanacağını söyleyebiliriz. 

Erdoğan siyasete atıldığında Erbakan'ı bulacaktır. Babası Ahmet Reis ile Hoca(Erbakan)'ın Erdoğan'ın hayatında üstlendiği rollerde bir devamlılık vardır. Burası yazının 2. kısmında daha detaylı anlatılacaktır.

"Beraber yürüdük biz bu yollarda.." 

..sloganı Erdoğan'ın kardeşlik ittifakının, bizlik duygusunun yansımasıdır. Aidiyetlik ve fanatizm... Onun kişiliği için vazgeçilmezdir. Baba baskısından nispeten uzkaklaştığı İmam Hatip dönemi onun kişiliği oluşturmada önemlidir. "Bana beni İmam Hatip Lisesi kazandırdı" şekilinde kendisi ifade eder.

Bizlik vurgusunun bir anlamı, üveyliğin yadsınması da olabilir.Diğer kardeşlere göre ayrıcalıklı konumun yarattığı suçluluk duygularıyla başa çıkma çabası söz konusu. Her ne kadar Reis Kaptan'ın prensi olsa da, evde üvey kardeşlerin varlığı ve onların yaşadığı durumlar, bir hata yapıldığında kendisinin başına geleceklerin bir işareti olarak yaşanmaktadır. O yüzden hata yaptığında Kaptan'ın ayaklarını öpmesi bu bastırılmışlığın işareti olarak karşımıza çıkar.

Anneden kopuşla kaybedilen mükemmellik babanın yüceleştirilmesiyle tekrar inşa edilir. Babanın da tabi olduğu, sözünü dinlediği  birilerinin keşfi; kelam'ın dinsel kıymeti ile birleşince erkek çocuğun en önemli keşiflerinden biri olucaktır. Babanın tam güçlülüğünün sekteye uğradığı, bu yanılsamanın devamlılığına hizmet eden durumlar, aşırı yüceltme ve fanatizm ile sonuçlanıcaktır. Narsisistik gereksinimler; gruplara kişilere aşırı bağlanma ile doyurulmaya çalışılacaktır

Bİ'AT VE ÖFKE; Erdoğan'ın Psikolojik Analizi-1
 Bu yıllarda sosyal kişiliğiyle öne çıkar Erdoğan. Her yerde vardır. İmam Hatip'de münazara kolu başkanı olması onun tartışmacı- söylevci kişiliğini yansıtır. Güzel şiirler okur. Namazını kılıp maçlara çıkar. Babasının gönderdiği 2.5 lira yetmediği için şekerleme, simit ve karpostal satarak geçinir. Çeşitli alanlarda geceleri düzenlenen "Biz Bize Geceleri" vardır. Erdoğan burada adeta kendini bulur.

Ergenlik dönemi kabaca çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. Bir çocuğun yatılı olarak İHL'lerin dönüştürücü güçlerine tabi kalması, özellikle tamgüçlü babadan görece uzak bir alanda yaşaması itibarıyla yüceltmelere ve fanatizme imkan tanıyacaktır.. Ayrıca bunları destekleyen kardeşler ittifakını bulması neticesinde; kendi kimliğini inşa etmiş bir Erdoğan karşımıza çıkar.

Tutkulu, çoşkulu, grubuna bağlı, aidiyetliklerinden vazgeçmeyen, fanatik bir Erdoğan...


Dipnot; Yazının ilk kısmında Erdoğan'ın babasının ve aile içi ilişkinin neleri etkilediği ve imam hatip döneminde nasıl bir kişilik oluşturduğu üzerinedir. Devam yazısında Erdoğan'ın ülkemizde baba figürü olarak ülke yönetmesinden ve kardeşlik ikliminden babalığa terfi edişini işleyeceğiz. Takipte kalınız.

 

                              Kaynakça

.Dindar, C.(2011). Biat Ve Öfke; Recep Tayyip Erdoğan'ın Psikobiyografisi; Cadde Yayınları:İstanbul

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)