KEMAL SUNAL'IN PSİKOBİYOGRAFİSİ

Burak Bayık

 "Şaban....Ihıhıhı" diye hep gülümseyen bir adam vardı. İnsanlara içten bir gülümsemeyle de çok fazla şey anlatacağını düşünen bir adam. Peki gerçek yaşantısında daha soğukkanlı olduğunu düşünür müydünüz bu adamın. Ya da hayatını nasıl inşa etmiş bilmek ister misiniz? Gelin sizlerle Kemal Sunal, Levinson' un Bireysel Yaşam Yapısı kuramı bağlamında değerlendirildiğinde nasıl bir hayat inşa etmiş  ona bakalım.

KEMAL SUNAL'IN PSİKOBİYOGRAFİSİ

KEMAL SUNAL'IN PSİKOBİYOGRAFİSİ; NASIL BİR HAYAT İNŞA ETMİŞ?

Kemal Sunal 56 yıllık hayatının merkezine kariyerini koymuş birisidir. Komedi ustası olarak bilinen ancak normal yaşamında daha az gülecen, nispeten soğukkanlı birisidir. Ailenin en büyük çocuğudur ve maddi imkansızlıklar nedeniyle çıraklık, fabrika işçiliği de yapmıştır. İlerleyen kariyerinde elde ettiği başarı ve ünüyle toplumu etkileyen bir karakterdir. İşlediği konular genellikle zamlar, dolandırıcılar, geçim zorluğu, işsizlik, göç, gelenek-görenek şekkinde özetlenebilir. Günlük hayattaki izahı yapılamayan şeylerin mizahını ustalıkla yapmıştır.


Araştırma bağlamında Kemal Sunal'ın hayatı, Levinson' un Bireysel yaşam yapısı kuramı ile değerlendirilmiştir. Bu kuram bireyi hayatının bir akış dahilinde, döngüyle ilerleyen bir yapısı olduğunu söyler. Bireyi öncesi, ilk, sonra ve ileri yetişkinlik ekseninde bir döngü ve  o döngüdeki içsel kontroller ile var eden bir şema çizer. Kısaca bireyi dönem dahilinde "kararlar ve değerlendirmeler"  olarak bir yapı oluşturulur. Her dönem geçişinde zorlanmalar ve sarsılmalar yaşanması muhtemeldir. Bu kuram ile Kemal Sunal'ın "neden daha üretken ve yapıcı?" sorusuna dair bir ilişki aranacak ve onun hayatının hangi evresinde kariyeri bağlamında ne şekilde ilerlediği saptanacaktır. 


ÇOCUKLUK VE OKUL YILLARI; HAYAL DÜNYASI (0-22 yaş aralığı)

Ortaokul zamanlarında kendi halinde biri, lise zamanlarında ise neşeli biri olarak nitelendirilen Sunal; Lise hayatını 11 yılda bitirmiştir. Ve o günlerden şöyle bahsetmektedir: "tembellik... 15-20 kişilik bir grubumuz vardı ve beraber geçiyor beraber kalıyorduk. Tam bir haylazlıktı."(Bu size bir yerden tanıdık gelmiş olabilir) Bu dönemde her ne kadar bir gruba bağlı görünse de; fabrika işçiliği, çıraklık yaparak sosyal ilişkilerini geliştirmiş, psikolojik olarak onu olgunlaştırmıştır ve bağımsız birey olma amacı gütmüştür. İlk tiyatroya yönlendiren ve mentorluğunu yapan lisede felsefe hocası Belkıs Bakır'dır.


TİYATRO DÖNEMİ; KEŞFEDİLİŞ (22-28)

Yaşam enerjisi yüksek birisi olarak ilk tiyatrosu Fadik Kız'ı oynamıştır. Bu tiyatro hakkında: "rolüm kısaydı, sadece sahnenin bir ucundan girip diğer ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı hatırlamıyorum ama seyirci kahkahadan kırılıyordu" der. Bu dönemde 12 farklı tiyatroda oynayan ve başarısı arttıkça sinema oyunculuğu hayalleri pekişen Sunal, hayatında birden fazla seçeneği olduğunu görmüş, deneme yanılma ile yaşama uyum sağlamaya çalışmıştır.


SİNEMAYA İLK ADIM; GÜLDÜRÜ KUŞAĞI (28-33)

 Gül hanımla 28'inde tanışan Sunal, 31 yaşında evlenerek; sosyal ve özel ilişkilerinde daha olgun bir hale gelmiştir.  Tatlı Dilim sinema filminde oynayan Sunal, film hakkında: "o zaman 8 kere ancak görünüyordum ve her göründüğümde sahnede kıyamet kopuyor, suratım görülür görülmez alkış ve gülüşmeler başlıyordu. Seyirci suratımı enteresan bir şekilde sıcak ve kendinden buluyordu" der. Ardından Şaban karakteriyle halkın kahramanı özelliği verilmesi ve insanların aşırı sempati duyması onu özel kılmıştır. Özellikle Sahte Kabadayı filmi bunu iyi yansıtır. Bu dönemde hayatının temellerini daha iyi atmış, sinemayı tiyatroya tercih eden Sunal, ilerleyen hayat döneminde üretkenliğini ön plana çıkaracak temellendirmeyi yapmıştır. 


GÜLÜMSETEN ADAM; ŞABAN TİPLEMESİ (34-40)

Ölümsüz bir karakter yaratması ve halk tarafından çok tutulmasının nedeni olarak Erol Göka;" keloğlan, nasreddin hoca, köroğlu gibi geleneksel halk kahramanlarının devamı niteliği taşımakta" olduğunu söyler. Baktığımızda İnek Şaban; Keloğlan'nın saflığı, Nasreddin Hoca'nın nüktedanlığı ve Köroğlu'nun sosyal eşkıyalığını barındırdığını söyleyebiliriz. Halkta, taşıdığı kültürel normları böylesine bir karakterde her yönüyle görmek aşırı bir sempati uyandırmıştır. Aile yaşamıyla iş hayatını profosyenellikle ayıran Sunal, Şaban karakteri ile özdeşleşerek hayalini gerçekleştirmiştir. Artık kendisini mentorluk durumuna eriştirip, duygu ve düşüncelerini güçlü bir şekilde ortaya atmaya başlamıştır. Levinson' a göre bu dönem yıkıcılık-yapılıcılık bağlamında değerlendirildiğinde Sunal, komediyle yetinmemeye başlamış ve dramaya yönelmeye girişmiştir.  Farklı toplumsal kesimlere de hitap etme amacı güldürerek, Şaban karakterinden sıyrılma çabaları görülür. 25'e yakın filmde oynadığı bu dönemde yaşamını yeniden şekillendirme ve kabiliyetlerini, değerlerini gözden geçirmiştir. Yapıcı-yıkıcı, bağlılık-ayrılık çatışmalarını iyi çözümlemiştir. 


KENDİNİ ARAYAN ADAM; KEMAL SUNAL GÜLDÜRÜSÜ (40-45)

Tecrübelerinin verdiği birikimle yeni nesillerin yetiştirilmesine ağırlık vermeye çalışmıştır. Eksik bıraktığı eğitim hayatını bitirmiş, Marmara Üniversitesi Radyo Televizyon bölümünü; kendi kendisinin incelenmesini içeren teziyle bitirmiştir. Buradaki amaç deneyimlerini aktarmak olarak görülebilir.


YENİDEN SAHNEYE; MİRAS

Sonuçlandırma dönemini içeren bu dönemde sosyal verimliliği ön planda tutan Sunal, kendi filmlerinin sosyolojik analiziyle uğraşmıştır. Toplumu olumlu bakımda yönlendirme amacı taşımış, en önemli şeyleri sorulduğunda "filmlerim, ailem, yakınlarım ve Türkiye" cevabı ile bunu göstermiştir. Kemal Sunal'ın son filmi Propaganda'dır.


Genel perspektifte hayatının merkezine kariyerini koymuş olan Kemal Sunal, ilerleyen dönemlerinde daha büyük toplumsal araçlarla ilgilenerek, güldürü ustasından öğretici ve yönlendirici bir figür olmaya çalışmıştır. Halk tarafından sevilmiş ve sempati duyulmuştur. 


İnsan belirsizliği sevmez, çünkü bu zihni yorar. Günlük insan ilişkilerinde bile görülen samimiyetsiz tavırların belirsizlik barındırması; Kemal Sunal filmlerinde özellikle Şaban karakteriyle  saf, temiz kalpli bir figürün varlığı insanlarda hoş bir intiba bırakmıştır. Kemal Sunal bir halk figürü olarak içimizden birini yansıtması ve bize  içten bir gülümsemesi içimize dokunmaya yeterlidir. Bu araştırma bağlamında Kemal Sunal'ın hayatını kariyerine adaması ve düzenli bir basamak zinciri oluşturması, ondan alabileceğimiz pratik öğreti olacağı kanaatindeyim. Usta oyuncu 2000 yılında uçakta kalp krizi sonucu hayata gözlerini yummuştur.

                         

                     KAYNAKÇA

Aktu,Y.(2018).Kemal Sunal's Psychobiography based on Levinson's Theory,Siirt University, Eruh Vocational High School, Department of Social Services and Counseling.




Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)