MELANKOLİ; Bitmeyen Keder

Burak Bayık

"Aşk acısı çekmedim hiç, çünkü dünyanın verdiği acı her zaman daha güçlüydü." (Tezer Özlü) Melankoli, günlük yaşamımızda çok yer eden bir kelime olsa da bazıları için günlük yaşamın kendisidir. Bu bazen uzaklara, bazen derinlere dalmış bir arkadaşınız, bazen yüzünden ıstırap akan bir tanıdığınız, bazen de kendinizi kedere boğan siz olabilirsiniz ve gerçekten bir "of" çekseniz karşıda ki dağlar yıkılabilir. Gelin sizlerele melankoliye, melankolik depresyondan farkına ve nedenlerine bakalım.

MELANKOLİ; Bitmeyen Keder

MELANKOLİ; Anlamsız, Bitmeyen Keder

Melankoli; ilk başta karamsar, kara duygu, hüzün olarak tanımlanır. Psikolojide manik depresyon hali olarak bilinir. Öncelikle günlük yaşamda da kullanabildiğimiz bir kelime ve saptama olduğu için melankolik hal ile melankolik depresyon arasındaki farkı ayırt etmemiz çok önemli. Herkesin hayatının bir döneminde konuşmak istemeyip kulaklıkla uzun uzun yürüyesi gelir. Ya da durduk yere motivasyonu düşer, kafasında anlamsız, ipsiz düşünceler dönebilir ve melankolik bir hali olmuş olabilir. Ancak bu hal uzun süre devam ediyorsa, intihar düşünceleri zihninde dönüyorsa; kişi melankolik depresyona sahip olabilir. 


Melankoli; kişinin  yoğun bunalım yaratan, zamanla kendine, ait olduğu topluma ve mekanlara karşı hissettiği yabancılaşmadır. Kişi aşırı düşünür; iç dünyasında sürekli bir şeylerin muhasebesini yapar, bıkkınlık, çaresizlik, umutsuzluk, çözümsüzlük düşünceleri kafasında dönüp durur. ("...olaylar ve düşünceler, kafamın içinde sürekli acı olarak birikti..." -Tezer Özlü) Derinlere kök salmış keder, dış dünyaya yönelik ilginin azalması ve sevme kapasitelerinde ki azalma, kendini aşırı eleştirme-suçlama bu haldeki bireylerde görülür. Ölüm düşünceleriyle iç içe yaşarlar. Ölüme karşı duyarsızlaşma söz konusudur.

Topluma, çevresine ve insanlara yabancılaşan kişi, bulunduğu mekandan kaçma isteği duyar, iç dünyalarında kaçış planı hazırlarlar. 

“Yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. Evlerinizle. Okullarınızla. İş yerlerinizle. Özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. Ölmek istedim, dirilttiniz. Yazı yazmak istedim, aç kalırsın, dediniz. Aç kalmayı denedim, serum verdiniz. Delirdim, kafama elektrik verdiniz. Hiç aile olmayacak insanla bir araya geldim, gene aile olduk. Ben bütün bunların dışındayım. Şimdi tek konuğu olduğum bu otelden ayrılırken, hangi otobüs ya da tren istasyonuna, hangi havaalanı ya da hangi limana doğru gideceğimi bilmediğim bu sabahta, iyi, başarılı, düzenli bir insandan başka her şey olduğumu duyuyorum.” (Özlü, 2016: 58)


“Yarın bütün gün trende gidecek olan sen misin? Nereye? Niçin? Yarın bütün gün büroda oturacak olan ben miyim? Neden? Niçin? Hiçbir yerde olmak istemiyorum ki. Belki de ben bugün ilk defa her şeyin sonundayım.” (Özlü-Edgü, 2016: 11-12)

MELANKOLİ; Bitmeyen Keder

Freud, Melankoli Ve Yas kitabında, melankoli ve yas arasında bir fark olmadığını söyler. Freud'a göre melankoli deki insanlar bir şeyi yitirdiğini bilir, bunun acısını çekerler ancak neyi, nasıl yitirdiklerini kestiremezler. Yaşamdan, insanlardan, geçmişten, gelecekten kopukluk yaşamalarını sağlayan bu eksiklik ya da boşluğun doldurulması gerektiğini söyler, Freud. Bu kişilerin sanrısal bir cezalandırılma beklentileri olduğundan bahseder, kişinin kuruntulu düzeyde cezalandırma beklentisi taşır. Zamanla mazoşist bir hale evrilen bu durumda kişi, kendine bu kederi vermekten hoşnutluk duyar. 


Melankolik kişiler mutluluğu gelecekte değil, geçmişte yaşama eğilimi taşır. Yerinden edilme, bir nesne ya da kişiyi kaybetme; kısacası özdeşleşilen bir şeyin kaybı sonucu yaşanılan nostlajiye melankoli eşlik eder ve melankoli nostlajiyi besler.


Melankolinin nedeni olarak genetik, çevresel ve sosyal faktörler neden olabilir. Karamsarlığa çok meyilli olmaları ve içinden çıkmak isteyip istemediklerini bile bilemeyecek olmaları nedeniyle bu kişilere çok hassas yaklaşılmalıdır. En başta belirttiğim gibi melankolik hal ile melankolik depresyon karıştırılmamalı, kişi yaşadığı buhranlı döneminde kendini çok yalnızlaştırmamalı, geçici bir dönem olabileceğini düşünmeli, en azından kendinini rahatlatabileceği şeylerle uğraşmalıdır. Uzun süre kendisinde hissettiği bu kederli ruh halinin çözümü için profosyenel bir destek almayı göz ardı etmemelidir.


Dipnot; Yukarıdaki alıntılar, intihar girişiminin ardından Manik-depresesyon teşhisi konulan yazar Tezer Özlü'ye aittir.



            KAYNAKÇA

Çelikörs, S. (2019) Tezer Özlü’de Melankoli. Uluslararası Folklor Akademi Dergisi. Cilt:2, Sayı: 2, 323-334

Özateş,M, Arslan,S.MICHEL HOUELLEBECQ’İN KUŞATILMIŞ YAŞAMLAR ADLI ROMANINDAKİ ANA KİŞİNİN MELANKOLİ, BUNALIM VE YABANCILAŞMA BAĞLAMINDA İNCELENMESİ  Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 23, Sayı 2, 2014, Sayfa 1-14

Kızılkaya, Z.(2021)Evin Kaybının Telafi Edilemezliği: Annemin Şarkısı (Klama Dayîka Min)Filminde Eve Dönüş Nostaljisi ve Melankoli



Etiketler

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)