İlgi Manyağı; "Bunun İçin Ne kadar İleri Gidebilirsin?"

Burak Bayık

"Sen ruhunda gereksinim duyduğun şeyin kölesisin" (Carl Gustav Jung) Filmi izlerken zihnimde ilk canlanan söz buydu. Signe her defasında daha da ileriye gittikçe ruhunda arzuladığı ilgiyi, almayı beklediği sevginin kölesi olduğunu, bu ilgi için neler yapabileceğini görüyoruz. Her ne kadar bu bir nokta da kara mizah altında eleştirel noktadan gösterilse de, psikoloji tarafından bakan biri olarak gözümde üzücü hale bürünmekten daha da öte bir şeydi. 

İlgi Manyağı; "Bunun İçin Ne kadar İleri Gidebilirsin?"

Öncelikle filmin ilk sahnesinde inkar etse de Signe açık bir şekilde Narsistik kişilik bozukluğu örüntüsü sergiler. Bu açıdan Patalojik Narsisizmin kişilik özelliklerine kısaca bakmamızda bir yarar var.

Dsm-5'e göre

  • Kendi önemine dair büyüklenmeci bir algı 
  • Limitsiz güç, başarı, güzellik veya aşka dair fanteziler ile meşgul olma
  • Kendinin özel olduğuna ve sadece özel insanlar veya kurumlar tarafından anlaşılabileceğine inanma
  • Diğerlerinin aşırı ilgi ve hayranlığına ihtiyaç duyma
  • Diğerlerini kullanma/manipüle etme
  • Empati eksikliği
  • Diğerlerini kıskanma veya kendinin kıskanıldığını düşünme
  • Kibirli, diğerlerine tepeden bakan davranış veya tutumlar
Signe; köpek tarafından ısırılan kadına yardım ettikten sonra eve kadar diğer insanların ilgisini çekmek için kanlar içindeki gömleğiyle yürür. Sevgilisinin o halde görmesi için ona bakmasını bekler ve alacağı ilginin azalacağı korkusuyla kendisinde yara olmadığını bir süre söylemez. Bu hikayeyi başkalarına anlatma şekli de cabası. Devamında kendini köpeğe ısırtmaya çalışması Lanthimos (Lobster, Köpek Dişi, Yabancı'nın yönetmeni) kara mizahına yakışır nitelikte bir sahneydi. 

Thomas'a (erkek arkadaşı) sanatı ona popülerlik kazandırmasıyla Signe'de Narsistik yaralanma baş gösteriyor. Önce akşam yemeği sırasında ilgi çekmek için alerjisi olduğunu söylüyor devamında atak geçirerek bütün ilginin Thomas'dan kendisine yönelmesini sağlıyor. Ve filmin bel kemiğini oluşturan cilt hastalığına yakalanmak için hap kullanmasıyla olaylar gelişiyor. 


Freud narsissizmi kişinin libidosunu kendisine yansıtması ve kendini sevme olarak tanımlamaktadır. Birincil narsisizm her bireyde görülen normal olandır. İkincil narsisizm de ise bebek tamamen dışa bağımlı olduğu
zamanla hem fiziksel hem de duygusal ihtiyaçlarının karşılanmaması ve ihmal edilmesi sonucunda dış kaynaklara
karşı hayal kırıklığı ve güvensizlik duygularını deneyimler. Dış kaynaklara karşı aktaramadığı libidosunu tekrar iç dünyasına yöneltir. Signe için çocukluk dönemine dair her hangi bir anı göremesek de elimizde küçükken ona ilgi göstermeyen, terk eden bir baba olduğunu fantazilerinden anlıyoruz. Aynı şekilde annesi onu grup terapisine getirdiği bir sahne var. Burada Signe bir sorunu olmadığını ve farklı şikayetlerinden bahsettikten sonra ona karşı çıkan biri kendi mücadele ve başarısını anlattığı sırada annesinin kusma davranışı gösterdiğini görüyoruz. Bana göre annesinde de benzer bir narsistik yapılanma söz konusu. Signe'de bir kaç sahnede başka biri kendinden ve başarısından bahsederken öksürme, bayılma hareketi gösteriyor.  

Fantaziler

Kişinin arzularına yöneliktir ve bu fantazideki öyküyle arzulanan duygu tatmin edilir. Çocuklar kendi zekalarına, çevredeki etmenlere, iç dünyalarından gelen bilinçli ya da bilinçdışı duygu, düşünce ve fantezilere göre çocukluk travmalarına uyum sağlarlar ve çeşitli kişilik yapıları geliştirirler. Küçük çocuklar gerçek dünya da olup bitenlere anlam veremeyip, bu olayları iç dünyalarında ki istek ve korkularla karıştırırlar. Olayların nedenini arayan ve ortaya çıkan duygularla baş etmeyi sağlayan bir takım öykü geliştirirler. Bu öykü bilinçdışında kalır ve biz ona "Bilinçdışı fantezi" deriz. Bilinçdışı fantezi öyküsü mantıklı bir düşünce süreci içermez.


Signe'nin fantazileri de ilgi görme ve başarıya yöneliktir. Bunlardan en çarpıcı olanı sex yaparken cenazesini hayal ettiği sahnedir. Fantazinin içeriği herkesin tamamiyle onun gidişine üzüldüğü, yıkıldığı, onun çok büyük, önemli bir insan olduğu yönündedir. Hatta fantazisinde onu terk eden babasını ve ziyaretine gelmeyen Annie'yi cenaze törenine aldırmaz. Filmin sonlarına doğru kitap yazdığı ve çok başarılı olduğunu içeren fantazisini erkek arkadaşının kitabı beğendiği ve hayran kaldığı şeklinde kurgular. Bir başka fantazide Stain öldüğüyle ilgili yalan söyledikten sonra gazatecinin bunun yalan olduğunu öğrenmesi ve her şeyin elinden alınacağına yöneliktir. Bundan aşırı korkan Sergie o an atak geçirerek bayılır. İlerleyen süreçte bunun öğrenilmesi ihtimali ona fiziksel reaksiyonlarla (ayak titremesi) eşlik eder. Bunların yanında  Thomas da narsistik bir takım davranışlar gösterir ve  kleptomani (hırsızlık hastalığı, bir tür dürtü kontrol bozukluğu)  vardır. 


İlgi Manyağı patolojik bir bozukluğu ne kadar ileriye gidebileceğini göstermesiyle bir yerde toplumsal bir eleştiri de sunar.Orta da bir kişilik bozukluğu olduğu aşikar ama bunu tetikleyen, buna cevap veren ve bundan beslenen bir toplumsal yapı da söz konusu. Film her şeyin imajla alakalı olduğu sosyal medya kültürüne yönelik bir eleştiride içeriyor aslında. İlgi çekmek ve beğenilmek, hayran olunmak için neler yapılacağını gözler önüne sunmanın da ötesinde bunların yaşandığı bir dünyaya kara mizahla ayna tutuyor. 


Etiketler

Yorum Gönder

1Yorumlar
  1. Çok güzel kurulmuş cümleler ve anlam bütünlüğü olan bir yazın olmuş. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
Yorum Gönder