Burçlar ve Kusurlar; Astroloji Üzerine İnceleme

Burak Bayık

İnsanlar ikiye ayrılır. Biri burç sorduğunda gözlerinin içi parlayarak cevap verenler ve muhabbetin gidişatını tahmin ederek başını öne eğenler.  


Astroloji bir sözde bilim olarak hiç olmadığı kadar sükse yaptı. Neoliberalizmin insan hayatına dayattığı kişisel gelişim furyası, insanların kendileri ve gelecekleri hakkında konuşmalar yapmasını değerli kıldı. Yüz yıllardır her türlü öğretinin dayattığı şeyi açıklaması onu çekici kıldı. "İnsan Kendini Bilmeli" "Sen kendini bilmessen, ya nice burç sayfası okumaktır." Gelin sizlerle astrolojinin ve burçların insanların kim olduğuna dair sanki gerçekten öyleymiş gibi nasıl algılattığına bakalım.

Astroloji, Burçlar ve Kusurlar

İlk olarak insanlar kendileri hakkında bir şeyler söylenmesini her zaman sevmiştir. Bu çocukluğunuzda anne-babanızın sizin hakkınızda söylediklerini kapı ardı dinlemekten tutun da mahalle dedikodularında, insanların hakkında söylenenleri çok ciddiye almasına kadar böyledir. Ki bu kişinin kim olduğunu bilemediği güvensiz ve belirsizliğin ortadan kaldırılması da ayrıca ilgi uyandırır. Kültürel dinamiklere baktığımızda iç görüsü (kişinin kendisinin hakkında farkındalığının olması) az olan bir toplum için bu denli kişiselleştirimiş bir dille ifade edilen söylemlerin sizde karşılık bulması çok artıyor. Barnum etkisi burada bize bir takım doneler sunuyor. Barnum etkisi; bireylerin özellikle kendisi için hazırlanmış gibi görünen, ama aslında büyük çoğunluktaki insanlara uyacak kadar genel ve belirsiz kişilik betimlemelerini doğrulama eğiliminde olduğumuzu söyler. Tıpkı burçların yaptığı gibi. Sizin için yazımın en sonuna sadece size özel hazırlanmış gibi okumanızı istediğim küçük bir hediye de bırakacağım.


Bunların yanında kendini gerçekleştiren kehanette bu duruma katkı sağlıyor. Yani size bir etiket olarak bir özelliiğinizi söylemesi; devamında sizinde buna denk düşecek şekilde davranmanızı sağlıyor. Örneğin biri size nazik biri olduğunuzu söylediğinde sizde ilerleyen süreçte nazik davranışlarda bulunma ihtimaliniz artıyor. Yani kehanet kendini gerçekleştirmeye başlıyor. Bunun da öncesinde; yani size bu etiket verildiği anda beyniniz bu etiketi doğrulyacak örnekler size sunuyor. Örneğin size "kararsız birisin" desem bunu doğrulayacak anılarınız aklınıza geliyor, aksine "kararlı birisiniz" deseydim bu seferde kararlı davranışarınızı aklınıza getirerek bunu doğrulamaya çalışacaktınız. 


Biraz daha eşeleyecek olursak burç yorumlarının şu soru ekseninde şekillendiğini görüyoruz:


Nasıl Bir Karakter Arzulanıyor ?

Kararlı, hatalarla barışan, pozitif enerjili, güçlü yapılı, çoğu konuda bilgi sahibi, cesur, girişken, nazik doğalı, içinde gizli cevhere sahip, duyguları kontrol edebilen ama yer yer de dolu dolu yaşayan, güvenilir davranışlar sergileyen tutarlı ve sevecen bir mizaç...


Toplumsal olarak arzulanan özellikler ise; parlayan, kıskanılan, çevre tarafından takdir duyan, gururu okşanılan, hayranlık duyulan, etkileyiciliğinin yanında mütevazi de olabilen...


Kimliğin inşa edilmesinde ki telkinlerde şu yöndedir; Kendine zaman ayıran, kendine nezaket gösteren, kendi sorunlarına çözüm bulabilen, kendini izole edebilen, kendine bir şeyler katabilen, cesur adımlar atabilen, kendini yönetebilen, gerektiğinde kendini zorlayıp gerektiğinde de kendine yüklenmeyip şefkat gösterebilen...


Öteki kurgusu mutlaka olmalı; çevredeki bencil insanlar, iyi niyeti olmayan düşman kişiler, sizi hak edenler, arkadan konuşanlar, dostluklardan elde edilen kazanımlar, ihmal edilmiş arkadaşlıklar, toksik- monoton kalabalıklar, güvenilir kişiler, vakit çalan insanlar...


(yukarıdaki sınıflandırma kaynakça da belirttiğim makaleden alınmıştır)

Kapitalist kültürün modern dünya da dayattığı bir çok öğe burçlarda alttan alta yedirilmiştir. Başarı formülleri, hep daha mutlu olunabileceiği, kendini pazarlamak, kendini satmak, mükemmellik, kendini beğendirmek, neşelilik, kavgacılık, gelecekte daha iyi olacağı inancı... Burçların yaptığı şey sürekli alt metinde mutluluk vaadi vermesidir. Sizi şimdi'de nasıl olduğunuzu açıklayıp geleceğe hazırlıyor. Bu söylem esnasında okur "mutluluk arayışında olan yolunu kaybetmiş pasif birey" konumunda, astrolog ise otoriter ve kurtarıcı figür haline gelmektedir. Pasifize edilmiş bireye vermek istenilen mesaj sisteme itaat ederek mutlu olmasının daha zahmetsiz olacağıdır. Bu da belirli davranışları yerine getirirlerse mutlu olacaklarına dair söylemde mevcuttur.


“Farklılaşan yolları benimsemeye çalışırsanız hayatınızda mutluluğa da yer açmış olacaksınız” (Habertürk, 05.07.2021, İkizler).


 “Sağlığınız ve mutluluğunuz için düzeninizde bazı değişiklikler yapmayı düşünebilirsiniz” (Habertürk, 05.07.2021, Yay).


“Mutluluğun sizin yarattığınız bir şey olduğunu ve çaba gerektirdiğini unutmayın” (Habertürk, 08.07.2021, Kova).


Mutluluktan yerinizde duramadığınız zamanlardasınız. Tadını çıkarın” (Hürriyet, 10.07.2021, Yengeç). 


“Duygu ve mantık dengesini iyi ayarladığınız sürece aldığınız karardan mutlu olacaksınız” (Hürriyet, 10.07.2021, Oğlak)


Pek çok duygusal alana hitap eden, modern yaşamın bir çok risk, tehdit ve sorunlarla yüklü korku ve kaygı dünyasından kaçışın kapısını aralayan astroloji; geneli kapsayacak söylemleri kişiselleştirip "siz" dilinde vererek, perdelenmiş bir gerçekliği insanlara satmaktadır. Gelecek söyleminde ikame duygularla sürekli bir vaadi içererek, zamansız bir eylemi klişe ifadelerle insaların önüne mutluluk reçeteleri halinde sunmaktadır. Sekülerleşen dünyanın buna ihtiyacı olduğu aşikar. Ancak hiç bir kişinin gök ve yıldızların hareketinden insan psiklojisine dair çıkarımda buluanacak bilimsel dayanağı yoktur.


Ve bahsettiğim kişiselleştirilmiş analiziniz;

"İnsanların seni sevmesini ve sana hayranlık duymasını istiyorsun, kimi zaman kendini eleştiren bir insansın, içinde henüz kullanamadığın çok büyük bir potansiyel var. Bazı zayıflıkların olsada güçlü yönlerinle bunları kapatmasını çok iyi biliyorsun. Dışarıdan güçlü, disiplinli görünsende içinde kimseye göstermediğin endişelerin var. Bazen doğru kararı verip vermediğine ya da doğru olanı yapıp yapmadığına dair çok ciddi şüphelerin var. Hayatında değişiklik istiyorsun ve engeller çıktığında da çok mutsuz oluyorsun. Bağımsız düşünen birisin ve yeterli kanıt olmadan başkalarının fikirlerini kabul etmen çok zor. Kendini başkalarına anlatırken bir sınır olması gerektiğini, her anlamda başkalarına çok açık olunmaması gerektiğine inanıyorsun. Kimi zaman dışa dönük olabiliyorsun ama bazen içe dönük olmanında faydalı olduğunu düşünüyorsun. Bazı hayellerin çok uç, imkansız gibi görünen hayaller. Diğer taraftan, hayattaki en büyük hedeflerinden biri de her anlamda güvende hissetmek."

Bu metin yukarıda bahsettiğim Bauman'a ait. Bauman 33 kişilik bir sınıfa herkese özel hazırladığını söyleyerek aynı metni vermiş. Sonuçlar ise çoğu öğrencinin kendisinin böyle olduğu, tahminlerin doğru olduğu yönünde yüzde %82 lik bir oran elde edilmiş.


                             Kaynakça

Orçin, G. (2021). Kitlesel Sığınakta Bir Mutluluk Vaadi: Günlük Astroloji Sayfaları Üzerine Bir Analiz. Egemia Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Medya Ve İletişim Araştırmaları Hakemli E-Dergisi, (9), 141-161.
Etiketler

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)