İnsanın algılayış biçimi düşünceleri etrafına sınır çizer. Siz bakışınızı güneşe çevirirseniz, dalgaları kaçırabilirsiniz. Güneş batıyor ve hala gözleriniz o kızıl ışık da. Dalga ayağınıza vuruyor, ve güneş batmış. Sahi güneşin ufuktaki kayboluşunu izlerken dalgaları unutturan ne ?
Beynin dünyaya bakış biçimine ve odak noktasına göre girdileri alma şekline algı denir. Duyusal girdinin birikimi ve yorumlanması, yani ham nöral sinyallerden anlamlı bilgiyi içerir. Algılama anında beyin bireyin içinde bulunduğu durumdan beklentilerini, geçmiş yaşantılarını, diğer organlardan gelen başka duyu girdilerini, toplumsal ve kültürel etkenleri hesaba katarak beyne bilgiyi işler.
ALGISAL ÖRGÜTLENME
Beynimizin giren duyu verilerini işleyerek anlamlı bir bilgi oluşturma kapasitesi son derece sınırlıdır. Bu yüzden beyin sürekli seçerek algılar. Burada dikkat faktörü; aktif dikkat(hedefe yönelik), pasif dikkat(çevreden gelen uyarıcılar) olarak ikiye ayrılır. Algımız şekil ve fon bilgisine göre şekillendiririz. Yani neyin ön planda neyin arka planda kalacağına biz karar veririz. Bu bizim izole bir şekilde tek bir noktaya odaklanmamızı ve çevreyi arkaplana atmamızı sağlar. Tabi her zaman şekil ve fon konusunda beynimizle anlaşamayız.
Hareket ve derinlik algımıza bakacak olursak. Hareketi retina aracılığıyla algılarız, aynı zamanda görsel kortekste yer alan hareket dedektörü gibi çalışan hücreler vardır ve bu hücreler bir imge belli bir yöne hareket ettiğinde ateşlenerek bakışınızı o yönde hedeflerler. En sonunda hareket algısı sizin dünyaya farklı bakışlarınızdan elde ettiğniz bilgilerinizi güçlü bir şekilde birleştirip bir araya getirerek oluşur.
Uzaklığı algılamak için sadece derinlik ipuçlarına güveniriz. Bu ipuçları nesnenin uzamsal olarak nerede olduğunu ve diğer nesnelere göre konumu hakkında bilgi verir. İleriye doğru baktığımızda sağ göz retinasına düşen görüntü ile sol göz retinasına düşen görüntü arasında fark vardır, buna iki göz farklılığı denir. Beyin görüntüdeki bu retinal farklılığı derinliği değerlendirme de kullanır. Çift göz görmenin kaybolması görsel perspektifi düzleştirir, dolayısıyla derinlik algımızı bozar. Nesneleri bakan kişiden görece uzaklıkları retina imajında ki görece hareketlerinin miktarını ve yönünü belirlemektedir. Değişmeyen birimler uzak, değişen birimler yakın algılanır. Bunun nedeni yakındakiler retina da daha çok yer kapladığından, nesneler uzaktakilere göre hareket ediyormuş gibi görünür. Aynı şekilde büyük olan yakın, uzak olan küçük algılanır.
GESTALT PSİKOLOJİ'SİNDE ALGISAL ÖRGÜTLENME
Gestalt psikloloji; psikolojik olayların temel algı elemenlarına ayrılmış halleriyle değil, yalnızca düzenli belli bir yapıya sahip bütünler olarak araştırıldığında anlaşılabileceğni savunur. Bu eksende gestal algı yasaları şöyledir:
ÖZDEŞİM VE TANIMLAMA SÜRECİ
Beynimiz algısal bilgiyi iki şekilde işler;
1) Alttan üste işleme: Ortamdan duyu verilerini alıp, bunları beyne çıkarımlarda bulunmak ve işlemek amacıyla göndermeye denir. Uyarıcıların somut ve fiziksel özelliklerini soyut temsillere dönüştürür. Kısaca veri güdümlü işlemedir.
2)Yukarıdan aşağıya işleme: Geçmiş deneyimleriniz, bilgileriniz, motivasyonunuz ve dünya algınızda kültürel etkinin izleri görülür. Belleğinizde depoladığınız kavramlar duyu verilerini yorumlamanızı etkilemektedir. Kısaca kavram güdümlü işlemedir.
Bazı durumlarda dikkat olmadan algımız devreye girerek yüksek gürültülü bir ortamta bir arkadaşınızın ne dediğini anlama çabasında kavram güdümlü işleme size yardımcı olabiliyor ve evet böyle demiştir diyebiliyorsunuz. Eğer o da yardımcı olamıyor ve sizde tekrar sormak istemiyorsanız, "aynen" deyin geçin.
Yukarıdaki işlemler ve sizin hayata dair bağlam veya ipuçlarınız günlük yaşantınızda önemli bir arkaplan rolü oynar. Duyu reseptörleriniz uyarıldığı anda aldığı bilgiye ek olarak; son algınız kim olduğunuza, kiminle olduğunuza, ne beklediğinize ve nelere değer verdiğinize göre değişecektir. Algılarınız bireysel yaşantıda tepki verme ölçütünüz haline gelir, o yüzden neyi nasıl aldığınızı düşünmekde yarar var. Çünkü sinirli olduğunuz bir günde evdeki agresif duruşunuz, kardeşinizin odadan çıktıktan sonra, rüzgardan sert çarpan kapıyı yanlış yorumlamanızı sağlayabilir.