USTALIK GEREKTİRMEYEN, KAFAYA TAKMAMA SANATI

Burak Bayık

 Kişisel gelişim zırvasında "para her şeydir diyen insan para için her şeyi yapar" gibi laf cambazlıkları sıktı mı? Hayat istediğim gibi gitmiyor 3 adımda mutluluk, 5 adımda huzur klişeleri baydı mı? Gelin sizlerle biraz dini öğreti, biraz modern çağın samimiyeti, biraz da psikolojik gerçeklerle harmanlanmış kişisel gelişim değil, zihinsel kabullenim içeriğine sahip Mark Manson'un Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı  ne anlatıyor ona bakalım.

USTALIK GEREKTİRMEYEN, KAFAYA TAKMAMA SANATI

BAZI GERÇEKLER VE ÖĞRETİLER

Öncelikle yazar, Bukowski'nin "çabalama" felsefesiyle beyaz yakalı köle olmaktan kurtarmanın eşiğinde bize bazı gerçekleri anlatıyor. Kusursuz veya mükemmel değiliz, olamayacağızda ve olmamızda gerekmiyor. Çünkü kusursuz olmak durağanlıktır. Kusursuzsundur ve artık değişmeye ihtiyacın yoktur. Oysa ki değişmemek, aynı kalmak çürüyüp ölmeye mahküm eder insanı. Biraz sert girişin ardından insanın bazı yanılgılarına değiniyor Mark. Mesela mutluluk sorunu ve yanılmanın iyi olması gibi.

Bizler gerçektende mutluluk dediğimiz şeyin baki kalacağını sanır, hep buna itimat ederiz ancak yine beynimiz rahat durmaz ve herhangi bir boşlukta alakasız bir şeyi zihnimize sokmayı başarır. Fakat burada kabul etmemiz gereken bir gerçek var ki; zihnimiz evrimsel olarak hayattta kalmaya odaklanabilmek için  hep olumsuz olanı ihtimal dahilinde tutar ve bunu düşünmeye meyillidir. Çünkü vahşi doğada karşımıza bir yırtıcı çıkacağını düşünmek bizi ayakta tuumuştur.

USTALIK GEREKTİRMEYEN, KAFAYA TAKMAMA SANATI

Sorun çözmek, dopamin salgılatır. Şimdi bu cümle ekseninde baki kalan mutluluğumuz bize sorunsuz bir hayat verseydi neye karşı bir şeyler başarıcaktık? Olumsuz duygular eyleme geçme çağrısıdır, bir şey yapmamız gerekiyordur ki bu değişebilsin. O yüzden bu olumsuz duyguların üstüne gitmek sizi geliştirir. Sürekli nasıl mutlu olacağınızı sormak bayağı kalır. Bir de hangi ıstırabı çekmeyi ya da neyi kafaya takmayı seçiyorsunuz, kendinize bunu sorabilirsiniz. Ve en sonunda Niçe'yle karşılaşır, öldürmeyen şeyin sizi güçlendireceğini farkedersiniz.

Istırap çekmenin bir değeri vardır. Yüzyıllardır her türlü dini öğreti, kültür ve ideoloji acı çekmenin iyi olduğunu, sizi geliştirdiğini, tahammül sınırınızı genişlettiğini, her türlü musibete karşı daha kabullenici yaptığını anlatırlar; evet bunlar doğrudur ancak bu öğretiler bazen bayağılaşabiliyor. Yara bandınız var diye elinizin kanatılmasını kolaylıkla göze almamalısınız. Aynı şekilde sorunları da yok sayamazsınız. Bu sizi anlamsız bir varoluşa götürür. Daha kabullenici olmak, sizin neye etki edebileceğinizi görmenizi sağlar. 

USTALIK GEREKTİRMEYEN, KAFAYA TAKMAMA SANATI

Klasik ilham hikayesi olarak Willam James'i seçmiştir Mark. William James hayatının en dip, karamsar döneminde, intiharı düşünürken bir deney yapmaya karar verir. 1 yıl boyunca hayatında gerçekleşen herşeyin sorumlusu kendisiymiş gibi günlüğüne not  tutacak, başarısızlık kesin gibi gözükse de koşulları değiştirmek için uğraşacak, hiç bir şey değişmezse intihar edecektir. James bir yılın sonunda gerçekten de birşeyleri değiştirdi ve devamında Amerikan psikolojisinin babası oldu. Nasıl mı? Her şey temel basit bir farkındalıkta yatıyordu. Biz dışsal etkenler ne olursa olsun yaşamımızdaki her şeyden sorumluyuz, Mark bize bunu anlatıyor.( Manson,2016,92)


Yanılmak insanın değer ölçütleriyle çelişse de bunları yenilemesine olanak sağlar. Emin olmak gelişmenin düşmanı, yanlış olmak büyüme fırsatı getirir. Hayatınızda bir şeyleri değiştirebilmek için bir şey hakkında yanılmanız gerekiyor. ( Manson,2016,114) Bir şeyi bilmediğini bilmek yine kabullenmekten geçiyor ve merak duygusu oluşuyor. Aynı şekilde yine bütün öğretilere ters bir şekilde "kendini bilme" diyor Mark. (Manson,2016,116). Asla kim olduğunu bilme, bu kendini keşfetmen ve sürekli değişebilmen için.


Başarısızlık ilerlemektir. Başarı sizi bir yere vardırır aynı zamanda başarısızlıkda farklı bir ihtimalin gerçekleşmesidir ve her şey ihtimaller dahilinde gerçekleşir. Başarısızlığa karşı insanı tatmin eden şey, en azından denemiş olmasıdır. Boşluğa karşı Mark'ın temel prensibi; "bir şeyler yap"tır. Bir şeyler yapın,yanıtlar gelecektir.( Manson,2016,150) İnsan hayatında değerleri olmaması onu boşluğa sürükler. Her yerde olan aslında hiçbir yerdedir. (Montaigne) İnsan bir yere bağlanmak ister. Kendinizden daha büyük bir şeye bağlanın ve onu parçası olun. Mutluluğun veya hayatın gayesi nedir bilemiyoruz ancak  zihin selameti bağlanmak da bulur.

USTALIK GEREKTİRMEYEN, KAFAYA TAKMAMA SANATI
                              Ve Ölüm..

Ölümüm dehşeti insan da büyük kaygı uyandırmıştır ki, zihnin bundan kurtulma yolu  kafaya bir şeyleri takmayı seçmesidir. Bu bizi  gerçeklikten ve ölüm korkusundan uzaklaştırır. İnsanda doğan bu varoluşsal ölüm kaygısı onu hep ölümsüzlüğü aramaya itmiş, ölümsüzlük projeleri yaratmıştır. Ve bunun sonucunda insanoğlunun bugüne kadar var ettiği uygarlığın tamamı ölümsüzlük projelerinin sonucudur. Bütün kentler, yapılar, fetihler, eserler; Muhammed, Napolyon, İskender, İsa, Shakespeare hepsi ve daha nicesinin var ettiği bütün değerler ve eserler ölmeme arzusunda yatıyordu. Ki bugün bile hala çevremizde ölmeyen "kavramsal benlikleri" varlıklarını sürdürür. Ernest Becker buna  Ölümün İnkarı kitabında  "acı panzehir" adını vermişti.( Manson,2016,187) Bu katlanılmaz gerçeğe karşı tahammül edilir şeydir. Ve bugün hala İskender'in ruhu ölümsüzlük iksirini arıyor. Bizim ölümsüzlük projemiz ne olacak, bunu inşa etmeliyiz. Her anlamda. Çünkü gelecek neslin değil, bizim buna ihtiyacımız var. 
                       

                                                 KAYNAKÇA

  • Manson,M (2016), Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı.(Birinci Baskı).İstanbul:Butik Yayınları


Etiketler

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)