Siz hiç fizik biliminin suyu kaynatmanın 5 maddesi, yerçekimine kapılmamanın 6 yolu veya biyoloji diyorki "üreme için sperm şart" ya da "kimya bilimi oksijensiz yaşayamayacağımızı söylüyor" gibi sosyal ağlarda bilgi satmaya çalışan insanlar gördünüz mü? Ne hikmetse her gün psikoloji insan mutluluğuna dair bir şeyler söylüyor. Öncelikle psikoloji bir bilimdir. İnsan ruhuna ve hayatına dair çok şey söylüyor olması onun din imgesiyle karışmasına sebebiyet verebilir. Burda bazı ayrımları görebilmek lazım. Gelin sizlerle psikolojinin distopik dünyasına, biraz da dinin bıraktığı bazı boşlukları doldururken insanların zaaflarına ve psikolojiye neler söyletebileceklerine bakalım.
BİLİMSEL DİN; PSİKOLOJİ
Psikoloji son yıllarda özellikle de ülkemizde "deli doktorluğu" imgesinden uzaklaştı. Artık insanların küçüklük dönemi travmaları, aile sorunları, hiç değilse bazı çözümlenememiş insan ilişkileri veya bazı "içsel" çıkmazları olduğunu, olabileceğini farketti. Bu yeni bir bakış açısı kazandıran ilk izlenimlerin katkısını dizi ve filmlerde ki psikolog sahnelerinde ve psikolog dizi\ filmlerinde gördük. Ardından sosyal mecralarda psikoloji nickname'e sahip sayfaların arttığını, youtube'da profosyonel psikologların insanlara bazı ruhsal hastalıkları anlattığını, bazı takıntılı düşüncelerden nasıl kurtulacaklarını söyledikleri videoları pandemiyle beraber izler olduk.
Sonra bir gün bir psikolog felsefeye kafa yordu ve hayatın anlamı üzerine bir kitap yazdı. Diğeri insanın nasıl mutlu olacağını yazıyordu. Birgün instagramda karşımıza "psikoloji diyorki" başlıklı videoda, birinin size yaptığı mobingden kurtulma yolları yazıyordu. Evli çiftlerin ne yapması gerektiğini de psikoloji diyordu. Çocuklarla ilgilenme şeklinizin ilerleyen hayatlarını nasıl etkileyeceği anlatan, hassas olunması gerektiğini söyleyen de psikoljiydi.Sonra sınav sonrasında adını kağıda yazıp yazmadığını düşünen birinin reelsi, sizi anksiyeteniz olduğuna inandırdı. Daha sonra sıra intihar edeceklere gelmişti. İntihar etmenin ne olduğunu, nasıl olacağını en iyi o sayfalar anlatırdı. O sayfalar da, en iyi Hazreti hikayesi anlatmasını iyi bilirdi bu arada. Bir gün aldatılmış birisi facebook'ta içini dökerken "Allah yardımcı olsun" yazmak onun için teselliydi. Psikoloji oraya da hemen müdahale etti ve yapılacakları maddeler halinde sıraladı.
Yağmurlu bir günde kendinizi kötü hissettiniz ve instagramda gezinmek için yatağa geçtiniz. Karşınıza bir motivasyon videosu çıktı. Size konfor alanınızdan çıkmanız gerektiğini haykırıyordu. Bir an duraksadınız ve zaten yorgun olan vücudunuzun ağrısı kafanıza vurdu. Niye yataktaydınız. Gününüz yoğun geçmişti, hava kapalıydı, hayır! Siz konfor alanından çıkamayan dirayetsiz bir depresifsiniz. Mi acaba? Kafanız allak bullak olabilir.
Psikoloji insan davranışını ve zihninin işleyiş şeklini açıklamaya çalışan bir bilimdir. Yaklaşık 140 yıldır akademik alanda bu iki olguyu açıklama ve temellendirme gayesi gütmektedir. Bu perspektiflerin dışında insan hayatına pratik alanda ve manevi olarak bir şeyler söylemesi onu popüler hale getirdi. Tıpkı din gibi. Avrupa'da özellikle rönesansla başlayan seküler akım, insanlara bu dünya için ruhsal doyumu sağlayacak doneler sunulması bu güruhun hoşuna gitti. İnsan doğasını anlamak, bizi biz yapan şeylerin keşfi; kendimizle barışmamız anlamına geliyordu. Dinin yavaş yavaş tahtından iniyor olması insanlarda bazı manvi boşluklar yarattı. Kimileri maddi dünya kaygıları yüzünden, kimileri de modern ve endüstiriyel hayatın yoğunluğundan bunu farketmedi. 60'ların hippileri hariç.
Günümüz dünya şartlarında bir nebze daha bilinçlenmeye başlayan insanlar, yaşadığı ruhsal problemlerin karşılığını namaz kılmakla çözülemeyeceği inancı gelişti. Dua etmek temel insan güdülerinden biridir. Ama kafanızın içinde dönüp duran nevrotik düşünceyi bir türlü çıkaramamıştır. Burda devreye youtube'da güler yüzlü, temiz diksiyonlu bir beyfendi girdi. Evet söyledikleri gayet doğruydu. Sizde obsebsiyon vardı ya da gizli depresyonda olabilirdi. Sonuçta anlattıklarıyla sizde olanlar aynı şeylerdi. Artık psikolojinizin bozuk olduğunu kendinize söylemiş oldunuz. O halde depresyona girmek bedava. Zaten mizah konusu olmaktan ve herkesin içinde olduğu bir ruh halinden bahsediyoruz. Öyle dimi.
SONUÇ OLARAK
Yukarıda anlattıklarım; psikolojinin bir dinmiş gibi, psikologlarında (özellikle de sosyal mecralardaki) din adamıymış gibi görülmesine karşı bazı distopik çıkarsamaların ürünüdür. Anlatmaya çalıştığım; psikolojinin bir bilim gibi görülerek bu doğrultuda yaklaşılması; motivasyon, hayat hikayesi veya aforizma olmaktan öte insana dair ne anlatıyor bununla ilgilenilmesi gerektiği kanaatindeyim. Din ile ilişiğini de; sorgusuz, sualsiz kabul edilip despot bir anlayışın ürünü olarak insanların kendi hayatlarına lanse etmesi bağlmamında aktarmaya çalıştım. Amacım kesinlikle bir dini lekelemek veya propagandasını yapmak değildir. Aynı şekilde sosyal mecralarda ki bu insanların doğru veya yanlış bir şey söylediğini/ yaptığını söyleme lüksünü kendimde bulmuyorum. Tek istediğim insanların bu konuda daha hassas olması, ticaret haline dönüştürülen bu "psikoloji" bilimine karşı daha duyarlı ve farkındalıklı olunmasıdır.