İnsanlar ve davranışları... Bizler birinin davranışının nedeni üzerine çok düşünüyoruz. Aslında onun kişiliği ve karakteri üzerine de. Neden öyle yaptı? Şimdi de neden böyle düşündüğümüz öğrenme zamanı. Gelin sizlerle diğer insanların davranışlarını nasıl yorumluyoruz, ona bakalım.
Sosyal Dünyamızı Açıklama-2; Düşman Kişiler
İnsanlar karşısındakinin davranışına dair ipuçlarına ve genel algısına göre o kişiye dair izlenim oluşturur. Davranış kişinin niteliklerini yansıtır, o kişiye dair bir şeyler anlatır. İyi biri mi, kötü biri mi? Sert-kızgın biri mi, yoksa yumuşak biri mi?
Aşağıda yer alan kuram ve teoriler, diğerinin davranışını nasıl açıkladığımız ve neden öyle olduğu üzerinedir.
Aktör-Gözlemci Etkisi'ne göre biz karşımızdaki insanın olumsuz davranışlarına bakarken, o kişinin davranışını içsel sebebe; kendi davranışımızı dışşsal nedene bağlıyoruz. Yani biri bize kızdığında onun zaten öyle olduğunu (içsel), biz birine kızdığımızda onun ya da olayın bizi kızdırdığını (dışşsal) söylüyoruz. Yani burada kişi kendini olumsuzlayacak düşünce, fikir ve yorumu bertaraf ediyor. Bunun nedeni olarak ise dikkat odağımız nedeniyle kendi davranışımızı yaparken kendimizi göremiyoruz. Yani olay ön planda olduğu için bağlamı kuraraken olayı (dışsal nedeni) referans alıyoruz. Bilgi asimetrisinde ise diğer kişinin başka koşullarda nasıl davrandığını bilmiyorum, ancak kendimi bildiğim için bu atıfı böyle yapıyorum.
Temel Atıf Hatası'na göre insanlar içsel nedenin rolünü fazla tahmin etmeye çalışır. Bunun sonucu olarak bağlam-olay ihmal edilir. Yine dikkat odağımızla alakalıdır. O kişinin davranışı bazında eylem ön planda olduğu için bağlam (yani belki de o an kızgın olabileceği, olayın onu kızdırması vs.) göz ardı edilir. Diğer neden ise fark yaratan unutmadır. Durumsal faktör kişisel eğilimlerden önce unutulur. Yani biz o kişinin gerçekte de kızgın, saldırgan biri olduğunu düşünmememizi sağlayan olayı daha çabuk unuttuğumuzu, ancak o kişinin kızgın biri olduğunu daha zor unuttuğumuzu söyler. Tabi zamanla kişisel özelliklerde kaymalar olur.
Uyuşma yanlılığı; karşımızdakinin davranışını onun kişiliğinin sabit, değişmez özelliği olarak ele aldığımızı söyler. Yani birinin davarnışının onun sabit, her zaman süren değişmeyecek kalıcı bir özelliği olduğunu düşünme eğilimidir.
Uyuşan çıkarsamalar ise davranışın nedenini altta yatan kişilik eğilimlerine atfetme çabamız olduğunu söyler. Karşımızdakinin davranışı niyetlidir ve bu niyetle uyuşacak bir çıkarımda bulunma söz konusudur. "Acaba neden öyle yaptı?" sorusu zihninizde belirdiği zaman o kişinin davranışını onun kişiliği ile ilişkilendirme gayreti söz konusu. Nerden bilebilirsiniz ki neden öyle yaptı?
Bu davranışı onun temel kişilik özelliği olmayabilir. Nereden mi biliyorum. Çünkü tutum, değer ve inançlarımız dünyayı açıklama şeklimizde kilit rol oynuyor. Diğer yazımda daha iyi anlaşılacaktır. Tutum, değer ve inançlar...