Irkçılık boyutuna ulaşan görüşler, bir araya gelmez denilen insanlar, omurgalar, dik duruşlar ve bir takım radikalleşmeler. Gelin sizlerle sosyal psikoloji bağlamında bir grubun radikalleşmesini ne sağlıyormuş buna bakalım.
Grup Kutuplaşması; "Radikalleşme Nasıl Olur?"
Grup kutuplaşması; grup içindeki üyelerin bir görüşü
benimsemesinin bir sonucu olarak varılan kanaatin daha ileri boyutlarda
desteklenmesidir. Yani ilk baştaki tutumun güçlenmesi, bazı muhalefetlere
bağlıdır. Grubun kabul ettiği birkaç fikir, görüş veya tutum farklı etkenler
tarafından sorgulanmaya ve tehdit edilmeye başlandığında, grup üyeleri bu fikre
ilk başta olduğundan daha güçlü destek vermeye, doğruluğuna inanmaya ve
inandırmaya başlayacaktır. Aynı şekilde grup bir bakış açısına karşıysa, grup
tartışması muhtemelen daha güçlü bir muhalefete yol açacaktır. Burada grubun
kendi içinde tartışıp sonuca vardığı kararın radikalleşmesi söz konusudur. Bu
kutuplaşma ortamı oluşması halinde diğer üyelerinde uyma yönündeki grup
baskısını hissetmesi ve sosyal onay araması kutuplaşma yaratabilir.
Siyaset arenasında eşi benzeri göremeyeceğimiz bir grup
kutuplaşmasına tanık oluruz. Özellikle Türkiye gibi bulunduğu siyasi görüşe ait
grubu kolay kolay terk etmeyen ve kendi kimliğini tamamlayan unsur olarak
görülmesi itibariyle, siyasi partinin belirli konulardaki bakış açısını,
tutumunu diğer gruplarınkiyle çatışması durumunda daha fazla desteklenme ve
muhalif olma söz konusudur. En köklü ve genel gündem olarak Kürtler ve
Suriyeliler konusunda parti görüşünün barındırdığı bir takım etnosantrik
görüşler zamanla daha temel ve değiştirilemez argümanlar haline gelerek
Irkçılık boyutuna ulaşabilmiştir. Bu parti üyelerinin kendini kategorilendirme
aracılığıyla sosyal onay ihtiyacını karşılayacak bir şekilde iç grubun; grup
normuna uyma baskısı sonucu kutuplaşma, diğer üyeler içinde söz konusu olabilir.
Kritik eşik burada grup içinde tartışılan bir konu da varılan kararın
radikalleşmesidir.