Umutsuzluk ve Umut; Birde Kollektif Olanı

Burak Bayık

Hani bir şeyin olmasını çok istersiniz ya, ama o bir türlü olmaz. Ya olsa çok güzel olacaktır, hatta bu sefer olacaktır. Ama bir türlü olmaz. "Olmuyor işte anlasana..."derler de anlayamazsınız. İkinciye, üçüncüye, dördüncüye.. Ve sizde artık o şeyin olmayacağına dair inanç geliştirmeye başlarsınız. Bu inanç sizin için artık öğrenilmiş çaresizlik haline gelir ve bir daha o şeyi istemeyi bırakırsınız. Gelin sizlerle fazla duygusala bağlamadan umutsuzluk ve umuda bakalım. Merak etmeyin yazının son kısmında "Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır." sözüyle Atatürk'ten bir güzelleme yapmayacağım.

Umutsuzluk ve Umut; Birde Kollektif Olanı

Umutsuzluk ve Umut; Birde Kollektifse 

Kendimden biliyorum, böyle midenizden göğsünüze doğru yayılan kötü bir his yumağı vardır, sabah kalktığınız anda sizle beraber uyanır. Hadi başladık yine dersiniz, gün boyu yanınızda, içinizde devam eder. Sevinir, mutlu olursunuz ama onun varlığını da aynı anda duyumsarsınız. Uyumak istersiniz, bir şekilde unutmak. Ama yok. Neyi istediğinizi unutursunuz. "Ya şöyle olsaydı, böyle olmalıydı" diye pazarlık yaparsınız, sinirlenirsiniz. Bir ihtimal istersiniz, bir seçenek. Birileri umut her şeydir der, sizi tekrar umutlandırmak, isteklendirmek ister, ama korkarsınız. "Bir daha o umudu ona bağlarsam ve yine gerçekleşmesse.." Gerçekleşmez. Hep öyle olur, ama nafile. Umut her şeydir, diyesiniz gelir.. O olmadan yaşanmıyor, en zoru bunu anlamaktır belki de.


Umutsuzluk geleceğe dair beklentinin gerçekleşmeyeceğine dair inancımızdır. Bir amacı gerçekleştirmedeki olumsuz beklenti olarak da ifade edilebilir. Umut ve umutsuzluk karşıt beklentileri simgeler. Umutsuzluk duygusu; iyilik halinden yoksunluk, isteksizlik, amaçsızlık, ve bir nebzede karamsarlık barındırır. Geleceğe yönelik karamsarlık, beklemeye değecek her hangi bir şeyin olmaması ya da bu olumsuz beklentiden duyulan kaygıdır. Umut ise tam tersi. Bir ihtimale bel bağlar ve o senaryoyu kafada oynatıp durur. Bir amaç verir bir kere. O amaç bütün isteksizliği ve depresif hali silip süpürür. Bazen gayet olağan, olabilecek bir durumdur, bazen ise küçücük bir ışık parçası. Hepsinden öte; kaygı verecek en büyük unsur, sizin elinizde olmayan bir şeyden dolayı üzülecek olmanızdır. Bu umutsuzluğu daha da arttırır. Siz zaten yapabileceğinizi yapmışsınızdır. 


Victor Frankl umudu; “İyi olma duygusu veren ve kişiyi harekete geçirmek için güdüleyen bir özellik” olarak tanımlar. Umutsuzlukta ise harekete geçirecek bir motivasyon kaybı göze çarpar. Umutsuzluk bir kişilik yapısı ya da durumsal olarak da değişebilir. Kolektif Umut; Büyük bir grup insanın toplu olarak sahip olduğu umuttur. Kolektif umut bireyin kendi başına halledemeyeceği durumlarda olur. Örneğin Bir futbol takımının üyelerinin maçı kazanmak için duydukları umut. Kolektif Umutsuzluk ise yine büyük bir kitlenin sahip olduğu umutsuzluktur. Birey kendi başına halledemeyeceği durumlarda diğer üyelerin ve senaryonun olumsuz sonucuna dair bir beklenti kurar ve aynı umutsuzluk duygusuna kapılır. Örneğin seçimler. Siz olmasını istediğiniz sonuç için çok küçük bir katkıda bulunsanız da çoğunluğun farklı bir tercihte bulunacak olması sizi umutsuzluğa sürükleyebilir. 


Umut için olması gerekenler amaç, gerçekleştirebileceğimiz bir yol ve bunun için motivasyonumuz olması gereklidir. Amacımız veya isteğimiz zaten olumsuz beklentinin tam tersi olarak vardır. Her zaman bir yol olduğunu "destanlar"dan ve kişisel gelişim kitaplarından biliyoruz. Geriye bunun için motivasyonumuzu korumak ve arttırmak kaldı.

Kaynakça

Kamile ŞANLI KULA, Turan SARAÇ Üniversite Öğrencilerinin Umutsuzluk Düzeylerinin İncelenmesi: Ahi Evran Üniversitesi Örneği *

Etiketler

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)